Londra'da en sevdiğim şeylerden birisi de bol bol parklarda yürüyüp bol bol fotoğraf çekmek. Parklara bol bol dedim çünkü her köşe başı bir park. Ah bizim ülkemizde neden yok vah bizim ülkemizde neden yok bu yeşillikler geyiğine girmiyorum, sebebi doğası arkadaşlar. Bizdeki plajlar da bu zavallılarda yok. En sıcak olduğunu düşündüğümüz yaz aylarında bile 2-3 günde bir yağmur yağıyor bu memlekette. O yüzden ağaçlarımız kurudu derdi bunlarda yok bizde var. Buradaki yeşilin tonu bile suya doymuş canlı canlı bir yeşil. Neyse bu kadar güzelliğin arasında bol bol yürüyün Londra'dayken diye size bir günlük ağaçlıklı gezi rotası oluşturdum. Tabiki de kaldığınız yere göre bu plan değişebilir ama ben mutlaka görmeniz gereken parkları yazıyorum. Ben her aktivitemin sonu bir parkta bitsin istediğim için ona göre önerilerde de bulunacağım...
-Londra'da gezilecek yerler arasında Portobello market başta gelir. Sabah erken saatlerde burayı gezip sonrasında Holland Park'a geçebilirsiniz. Holland Park haritadan size küçücük ve çevre sakinlerinin kullandığı bir park gibi gelebilir ama özellikle bahar ve sonbahar aylarında harika manzalar görebilirsiniz. Parkın bir girişi ağaçlık bir ormanı andırıyor. Bu ağaçların arasında cıvıl cıvıl öten kuşlar ve karnı her zaman aç sincaplar var. Sincaplar için Londra'dayken her zaman yanınızda fındık fıstık taşıyın. Kuşlar için de marketlerde göreceğiniz "bird seed" lerden alabilirsiniz. Elimden kuş beslemek en büyük hobilerimden biri bu parklarda. Ağır çekimde kaydettiğim bazı videoları instagram hesabımdan (aysedaglioglu) izleyebilirsiniz. Bu ormanlık alanın içinde tabelalar var ve tabelaları takip ederek 'Kyoto Garden'ı bulun ve ziyaret edin. İçinde tavus kuşları ve kocaman balıkların olduğu bir havuz var. Burası bir Japon bahçesi aslında o yüzden bazı Japon orijinli ağaları da görebilirsiniz. Buradan çıkmak bence insanın 1 gününü alır. Ama baktınız gün henüz bitmedi ve hala vaktiniz var o zaman Hyde Park'a doğru yürüyüp en azından Kensington Palacr ve bahçesini görebilirsiniz.
-Hyde Park: Burası heryerde karşısınıza çıkan çok popüler bir park. Biraz popüler şeylere karşı gereksiz tavrımdan mıdır nedir bilmiyorum ama benim için çok güzel bir park değil burası. Çok büyük bir park olduğu için girişlerdeki bisiklet kiralama yerlerinden bir bisiklet edinin bence. Turist olarak geldiyseniz bir günde bitirmeniz çok zor ve yorucu olur. Ama benim gibi bir süreliğine Londra'daysanıx yavaş yavaş bir kaç günde gezebilirsiniz. Burada görmeniz gereken en güzel yer bence; Kensington Palace. Burada oturup bişeylet yemek benim en sevdiğim şeylerden. :) Onun dışında parkın her köşesi çok güzel. Burada atla dolaşan polisler görebilirsiniz. Parkın içinde büyük bir göl de bulunuyor buradan deniz bisikleti kiralayıp gölde turlayabilirsiniz. Burada sincaptan ziyade ördek ve kaz çok fazla. Onları beslemek için yanınıza ekmek almayı unutmayın. Özellikle çocuğunuz varsa çok eğlenceli olabilir.
- Regent's Park: Burası için de size şöyle bir önerim var. Öneri değil hatta mutlaka yapın :) Sabah kalabalık olmadan önce Camden Town'u dolaşın sonra da yiyecek alıp bu parka doğru yürüyün. Camden'dan buraya yürürken çok tatlı cafelerin olduğu bir sokak var. 10-15 dakika yürüyerek parka gidebilirsiniz. Parkın içinde benim en sevdiğim yer park içinde bulunan üniversitenin etrafı. Muhteşem huzurlu tüm kargaşadan bir anda uzaklaşabileceğiniz harika bir park. Bahar aylarında buradaki Sakura ağaçlarının olduğu bir bölüm var oraya da mutlaka gidin. York Bridge girişinden sola doğru yani göle doğru ilerlerseniz bu ağaçları mutlaka görürsünüz.
-Richmond Park:
Pek adı geçmeyen harika bir park. Adının geçmemesinin sebebi şehre uzak olması muhtemelen. Buranın en büyük özelliği ve tek numarası; geyiklerin, ceylanların doğal yaşam alanı. Onlar ortalıkta dolanırken sizde gezebilirsiniz. Ama çok çok büyük bir orman olduğu için her zaman görme şansınız olmayabiliyor. Nerede olduklarını bulmak biraz zor. Burayı yürüyerek gezmek çok zor bisiklet kiralayabilirsiniz ama o da biraz pahalı.
-Greenwich Park:
İçinde bir rasathane var ve ücretli giriş olan bu rasathanede başlangıç merdiyeninin geçtiği yer olarak kabul edilen bir sembolik çizgi vardır. Bunun nedeni meridyenleri İngilizlerin bulmasıdır. Bunun üzerine başlangıç meridyeninin kendi ülkelerinden geçtiğini söylemişlerdir. Aynı zamanda turistik bir kasabadır. Birleşik Krallık'ın en büyük deniz müzesi buradadır. Bunların hepsini de gezip parktan da muhteşem bir Londra manzarası görebilirsiniz. Özellikle günbatımını burdan izlemek harika.
-Swan Lane Park:
Burası benim evime en yakın park :) sakın zaman harcayıp da gelmeye kalkmayın hiçbir özelliği yok ama aslında çok özelliği var. Özelliğinin olmaması şu yüzden; Londra'da her eve yakın böyle bir park var. O yüzden Londra'da bulunduğunuz süre içersinde yakınınızdaki parkları keşfedin ve evde yemek yemek çay içmek yerine bu parkları kullanın tabi havanın izin verdiği sürece. :)








